20 Eylül 2008 Cumartesi

RAMAZAN ve ÇOCUKLUĞUM
















Ben ailemizin beşinci çocuğuydum. Benden küçük bir de erkek kardeşim vardı.
Hepsi kalkarlardı sahura. Bir beni, bir de kardeşimi, biz küçüğüz diye kaldırmazlardı.

Anneciğime tembihlerdim;

-Anne ne olur beni de kaldır. Ben de tutcam oruç.
Kıyamasa da, bazen kaldırırdı Rahmetli. Nasıl sevinçle otururdum aralarına.

Bazen de bir uyanırdım, herkes yemeğini yemiş, sofrada kimse kalmamış, Annem toparlıyor sofrayı. Ay ne fenaydım, nasıl böberlenirdim. Annem bana böberli derdi, çok fena olduğumdan bana o adı takmış. :-))) Ben nasıl söylenirdim öyle böberli böberli.

-Beni neden kaldırmadınız, ben de tutacaktım oruç...

Öyle güzeldi ki Annem, illa bir şeyler yapardı, beni yine sakinleştirirdi.
-Hadi şimdi niyetlen. Derdi. Ben de niyetlenirdim.

Tabii gün uzun ben acıkınca gidiyordum Anneme;
-Eee Anne ama ben acıktım, daha ne kadar var iftara? Rahmetli bana aynen şöyle derdi;

-Sen şimdi ye, sonra yine niyetlen. :-)) Tabii benim aklım ne kadar erecek.
-Eee Anne öyle olur mu?
Annem;
-Olur olur, çocuklar iki kere de niyetlenir. Ben bir güzel karnımı doyururdum. Sonra akşam da iftar sofrasında herkesle beraber orucumu açardım. :-)))

Her Ramazan bunlar gelir hep aklıma. Hiç unutulur mu?

Benim çocukluğumda mübarek Ramazan kış aylarına denk geliyordu. Bazen davulcuyu beklerdik, ikinci katta sokağa bakan bir penceremiz vardı. Lapa lapa kar yağıyordu, sırtında uzun paltosu, yüzü görünmüyordu, nasıl sarılmış adamcağız. Davuluna vura vura geçip gitti sokak lambasının o aydınlattığı karanlıkta.

Ramazanın yarısına doğru bahşiş için bizim bahçeye girerdi. O zamanlar zaten bahçe kapısını kilitlemiyorduk. (Daha kötü insanlar yoktu bizim oralarda.) Adam açar girerdi dış kapıyı. Ama nasıl yankı yapıyordu davulun sesi bahçemizde. Bizim odanın camları zangır zangır titrerdi vurdukça. İlla bahşişi biz vermek isterdik. Babam kardeşimle bana pay ederdi paraları... Biz de uzatırdık camdan sevinç içinde. Davulcu amca manilerini yanık yanık okurdu.

Bir de ramazanda bozacımızdan bahsetmeliyim. Ben çok severdim, ah ne tatlı olurdu. Bozacıyı kaçırmazdım. Tam geçerken bizim oradan;

-Amca bekle hemen tası alıp geliyorum. Derdim.

Bir sefer tasımız vardı. Ne bileyim hep o tasla alırdık. Annem bardaklara koyar hepimize paylaştırırdı. Tarçın seperdi amca bir de üzerine.

-Amca bol olsun tarçını ! Dediğim bugün gibi aklımda.

Yaaaa... Şimdi boza da yok ama canım çekti vallahi. :-)))))))) Almanya’da olmayan bi şey kalmadı, diyoruz ama bir tek boza yok işte.

Bazen biz top patlamadan evvel arkadaşlarla vakti beklerdik. ( O zamanlar Tophaneden top atılırdı Bursa’ da .. ) Bizim sokağın üst taraflarında bir tepeden duyulurdu.

"Gümmmmmm !......."

Sesini duyduk mu topun bizi kimse tutmasın. Son sürat bağıra bağıra evlerimize koşardık.

-Top patladııııı !......... Top patladıııı !........

Bahçe kapısından girdiğimde herkes sofraya oturmuş olurdu. Ben ablamla ağabeyimin arasında otururdum. Herkesin yeri belliydi, yer sofrası o zamanlar. Bir tahta sinimiz vardı. Sıralanırdık etrafına.
Annem ne de güzel yemekler yapardı... İftar vakti radyoda neyin nağmeleri ve İstanbul için iftar vakti diye o huşu dolu yapılan dua... Annemin yüzünde nur, başında beyaz tülbenti ve o evimize yayılan yemeklerin rayihası. Tabaklarımıza yemeklerle birlikte sevgi dolu yüreğini de koyuyordu canım Anneciğim.

Ramazanda tabii en güzeli o davetler. Offf... O börekler, çeşit çeşit yemekler... Biz; 1950 yılı Bulgaristan muhacırlarındanız. Yani ben ilk Türkiye’de doğan çoçuğuyum ailemizin. Bizlerin en meşhur yemeği davetlerde; Kapama ( kuzu eti ile pilav.) Bu fırında olur. Bir de ; Yufkalama ( Kuru yufkalar kırılır üzerine hindi haşlama) nasıl neşe içinde olurdu iftar sofralarımız... Kalabalık ailemiz ve eş dost...

Ahhh ne günler... Ne günlerdi...

Rahmetliler; Babacığım... Anacığım... En büyük Ağabeyim... Nur içinde yatsınlar. Cennet mekanları olsun....

Bir araya geldiğinde canlarım, biliyorum beni hatırlarlar... Ağabeylerim... Ablacığım... Kardeşim... Canlarım... Ve o beni canı bilen sevenlerim.....

Yine benim yerimi unutmazlar...
Ben yine onların sofralarında olurum...
...

Sevgili DOSTLARIM ; Allah cümlenize sağlık dolu Ramazan sofraları nasip etsin..


Uzaklardan selam olsun...

...

Fikret Şimşek

1 yorum:

Katre dedi ki...

Aleyküm Selam... Ramazanınız, Kadir geceniz mübarek olsun:) Anılarınızla ne zenginsiniz maşallah...Bizden de size selam olsun dost...