4 Aralık 2007 Salı

BURSA MEHTER TAKIMI



























Yazdan kalan anılarımdı... İki kez verdikleri konseri seyrettim ... Harikaydı . Tabii özel de davetlisiydim Mehter Sancakbaşının... Mustafa Tütenocak.40 yıllık canım arkadaşım...
Evet Orta okula başlamıştık. Ne yıllardı. Ne güzel bir gençlik arkadaşlığımız oldu Mustafa'yla . Hani Erkin Koray'ın bir şarkısında söyle der "Bir hikayemizi anlatmaya kalksak zamanın dili tutulur ... Denizler kurur" Aynen öyle, birlikte az mı ağladık... Az mı güldük.

Kayseri Zincidere'de askerdi Mustafa. Öyle özlemiştim ki kendisini . Kurban Bayramıydı. Kıbrıs çıkarmasının olduğu sene 1974 kışı. Kar belimize kadar, Mustafa ziyaretçilerin görüşme salonuna koşarak geldi. Yanakları kıpkırmızıydı. Gözleri fal taşı gibi açılmış bakıyordu; "Kim gelmiş beni ziyarete" der gibiydi adeta. O sarılmamızı bir tahmin edin. Offf Canım arkadaşım. İki gün görüsmüştük, çarşı izni almıştı Mustafa yarım gün. Bir de hatırası vardır Kayseri'de onunla çektirdiğimiz fotoğraf durur öyle, dostluğun simgesi asılmış sanki gökyüzüne.

Sonra o gelmeden ben asker oldum. Mustafa canım da Kırklareli'ne yanıma gelmişti.

Ne güzel günlerdi… Vefa... Böyle dağlar gibi.
Bu yazın fırsat oldukça görüştük. Gurbetçilik bizimkisi. Sayılı gün kiminle ne kadar görüşebilirsek kardır diyoruz.

Doyamadığım canım arkadaşımla iste böyle hatıralar kaldı .
Onlar o kadar güzellerdi ki. Konserleri her hafta Tophane'de Kale kapısında yapılıyordu. Beni başka da yerlerdeki konserlerine de davet etti Mustafa. Çok ama çok güzeldi. Aceleye gelmişti bu sene pek fazla çekemedik fotoğraf ama seneye yaza inşallah özel bir arşiv oluşturacağız.

Bu kahraman milletimizin temsilcilerini teker teker öpüyorum. Siz çaldıkça benim tüylerim diken diken oldu canlarım.
Nur doldu sanki içime....
Ben uzaklardayım ... Şimdi yüreğimde hasret.

Hep öyle yine coşkuyla çalınız o Kahramanlık türkülerimizi....


Sizleri çok özledim... Bursa'ma Mehter Takımı'nın bütün güzel ekibine .... Tüm canlarıma uzaklardan selam olsun...

----

Bu sayfaya bir de bu şirimi eklemek istedim.


CANLAR

Hani bizlerdik
Sırt sırta durduk
Öyle bir haykırdık ki;
Titredi, inledi yer gök
Yırtıldı karanlığın perdesi
Aydı karalar
Işık oldu, yükseldi ayyuka sesimiz

Taşıdık onurla
E r d e m Bayrağımızdı
Şahlandı ellerimizde
Vurdular ama yıkamadılar
Dikildik dağlar gibi

Dörtnala geçen atlılar vardı hani
Geniş pazulu, korkusuz yiğitler
Özlüyorum onları, çok özlüyorum
Geçip gittiler, arkalarında nalların izleri
Bir de kalkan toz kaldı

Yadigar kır atın üzerinde haykırdı;


“Arslanların gittiği yoldan gideceğiz... korkmayanlar gelsin”
...

Fikret Şimşek


fotoğraflar Yavuz Şimşek

Hiç yorum yok: